Sosyal Medya

Güncel

Yeni LozanÂ’lara doÄŸru

Suriye krizinin, değil bölge ülkelerini büyük güçleri bile içine çeken büyük bir çatışma riskine dönüşmesiyle tansiyonu düşürecek adımlar yeniden düşünülmeye başladı.



Beril DedeoÄŸlu - Star

Suriye krizinin, deÄŸil bölge ülkelerini büyük güçleri bile içine çeken büyük bir çatışma riskine dönüşmesiyle tansiyonu düşürecek adımlar yeniden düşünülmeye baÅŸladı. Halep’teki ateÅŸkesin bozulması ve bozulma biçimine yönelik karşılıklı suçlamalar yapan ama aynı zamanda Irak ve Suriye sorunlarını kendi sorunu sayarak kimselere bırakmayan ABD ve Rusya, bir araya gelme kararı aldılar. Lozan’da yarın gerçekleÅŸeceÄŸi öngörülen toplantının kamuoyuna Rusya DışiÅŸleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından duyurulduÄŸunun da altını çizmek gerekiyor. Kim bilir belki ABD bu toplantının fazla duyulmasını istememiÅŸ ama Rusya, giriÅŸimi bir tür zirveye dönüştürmek istemiÅŸ olabilir. Ne de olsa, Suriye konusunda eli en kuvvetli olan oyuncu Rusya ve bölge ülkelerinin ABD politikalarına karşı geliÅŸtirdikleri kuÅŸkudan yararlanmak istiyor gibi.

Yapılan duyurudan öğrendiÄŸimize göre, toplantıya ABD ile Rusya dışında “bazı” bölge dışiÅŸleri bakanları katılacak. Bu “bazı” devletlerin kesin listesini ÅŸimdilik bilemiyoruz. Belki de önceden gizemli bir hava yaratarak kimlerin hevesli taleplerde bulunacakları görülmek isteniyordur.

Kamuoyuna duyurulanlar

Lavrov, CNN International’a verdiÄŸi mülakatta, toplantıya Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın katılacağını açıklamış ve konuyu da Suriye krizinin çözümü için atılacak ek adımlar olarak özetlemiÅŸ. Sanki çok adım atılmış da, bunlara ek iÅŸler yapılacakmış gibi.

Gayet tabi toplantı, esasen “iç çatışmaların devletleri karşı karşıya getirecek aÅŸamaya taşınmaması için ne yapılmalı?” sorusu etrafında ÅŸekillenecek, muhtemelen bu soru gelip Suriye ve Irak’ın geleceÄŸi sorununa dayanacağından kavga çıkacak ve ateÅŸkes imkanları düzeyinde de sonlanacaktır.

Bununla birlikte, her ne olursa olsun bu türden bir toplantının önemi yadsınamaz. Kim bilir belki Suriye tarihine de geçecek bir Lozan Konferansı söz konusu oluverir. Ancak toplantının katılımcıları Lavrov’un söyledikleriyle sınırlıysa, ortada açıklamaya muhtaç bir durum var demektir.

Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, Suriye ve hatta Irak’ta “Sünni” muhalifleri destekleyen tarafta görülüyor; iki ülkenin baÅŸkentlerindeki yönetimler tarafından istenmeyen ülkeler olarak ilan ediliyor ve ABD’nin de en anlaÅŸamadığı müttefikleri listesinde bulunuyor. EÄŸer katılımcılar bunlarla sınırlıysa toplantının iki yönde geliÅŸme ihtimali var demektir.

Kamuoyuna duyurulmayanlar

Birincisi, ABD ile adı geçen ülkeler arasındaki anlaÅŸmazlık konularına Rusya’nın aracılık yapma olasılığıdır. Ä°kincisi ise Rusya ve ABD’nin aynı safta yer alarak adı geçen ülkelerin faaliyet ve politikalarında geri adım atmalarını tavsiye etme olasılığıdır.

Öte yandan eÄŸer toplantıya bölge ülkesi Ä°ran davet edilmediyse, o zaman adı geçen ülkeler ile Ä°ran arasındaki anlaÅŸmazlıkların iki süper güç tarafından çözülme giriÅŸimi söz konusu demektir. 

Kabul etmek gerekir ki, Ä°ran ve hatta Ä°srail’in bulunmadığı bir Lozan Konferansı’ndan sorun çözecek bir sonuç beklenemez. Ancak hem adı geçen ülkeler hem de Ä°ran ve Ä°srail aynı masa etrafına oturunca da sonuç almak zor olur. Bu durumda belki de Lozan I, Türkiye-Suudi Arabistan-Katar katılımıyla yapılır, Lozan II ise Ä°ran ile. EÄŸer amaç baÄŸcıyı kovmak deÄŸil de üzüm yemek ise bu bir yöntem olarak uygulanabilir. 

Ancak bu yönteme gidilir ise Türkiye’nin her Lozan Konferansı’na katılmanın yolunu bulması gerekir. Zira tüm tarafların bir arada olduÄŸu bir konferanstan hemen sonuç alınamasa da devletlerin rekabet eksenlerine ya da mezhep siyasetine göre sepetlere yerleÅŸtirilmesine engel olunabilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.